"Dusunuyorum, oyleyse varim!"

Bak bir ucak geciyor yine, acaba nereye gidiyor diye dusunmekteyim. Benim evimin (Istanbul’daki) ustunden gecme olasiligini hesaplamam icin bir cografya, bir matematik, bir geometri arastirmasi yapmam, tabii bir teleskop alip bakmaliyim iki dakikada, hangi acentaymis, sonra arayip o acentayi, kac ucagiymis, duragi neresiymis, icinde kac yolcusu varmis, kaci Turkmus, kaci yabanci? Ben sacmaliyorum galiba….
Simdi hatirladim da eskiden gunluk tutardim, hala da saklarim onlari. Acip okuyorum arasira (tabii Turkiye’deyken) eglenceli oluyor. Bir yerini hatirladim da, bizim binanin arka tarafinda otobus duragi vardi. Benim camimdan bakilinca gorulurdu, bir de ozellikle koruklu otobusler gectiginde de cok ses cikardi. Bir gun yine elime almis yazarken su gibi seyler karalamistim; ‘Kacinci seferidir bu, su giden otobusun? Kim bilir nereye gider, nasil duraklarda kimleri gorur yuzu? Kac kisi telasla…’ bu gibi birseydi tam hatirlamiyorum tabii.
Demek ki, bundan anlasiliyor ki, oyle demek oluyor ki, soyle ki, simdi ki, ki ki , ki…. Grafigimde bir yukselme var. Eskiden otobusleri dusunurmusum, simdi ucaklari dusunmekteyim. :D Bunu ‘Malezya’nin Kazandirdiklari’ listeme eklemem lazim.:) Yani buna cag atlamak mi denir, soyle bir sicramak mi eski devirden, yani bir degisiklik var, evet, fakat bakiyorum da ben hala dusunmekteyim. Yani degisiklik de yok oyle. Vardiginda ikisi de ulasim araci, ayni sekilde isimlendirebilecegin iki seyin birinin karada dort tekerleginin uzerinde tiin tin gidiyor olmasi, digerinin ise havada, bilmem kac feet yukseklikte, kac km hizda ucuyor olmasi cag atlamis oldugumu, yada teknolojik gelisimle birlikte benimde dusuncelerimde bir gelisme oldugunu gosteriyorsa eger, sevinirim. Burada ulasim araclarini, caglarini, devirlerini, gelisimlerini, kalitelerini, isleyisligini biraktim da geldim bir noktaya; yaptigim sey ayni, ben hala dusunuyorum.
Descartes’in “Dusunuyorum, oyleyse varim.” savini ispatlamaya calisan, derslerini birakmis, yarin ki sinavini dusunmeden, ‘yani bir insan bu kadar mi zeki olur, kizim kalicaksin yine Organik Kimya’dan, calissana!’ diye icinden bir merve sesi yukselse de, sirf Descartes abimiz icin dusunuyorum varim, varim dusunuyorum, bak oradaki ucakta var, olmasaydi nasil gorurdum, nasil dusunurdum, dimi? telkinleriyle o masmavi, off harikada gozukuyor simdi bu saatte (05:14 pm, ikindi okunali 40 dk. olmus), neyse o masmavi gokyuzune bakiiip, bakip, ucaklari da bir bir sayiiip sayip bunlari DUSUNUYORUM.
Amann.. :S simdi hatirladim da bu ‘dusunmek’ eylemi istes eylemlerden sayilmiyordu, ‘dus-us-mek-‘ yok olmuyor. Bu da demek oluyor ki, ‘hadi kizim Mervee.., birak simdi bunlarii, daha cok zamanin olacak boyle absurd seyler yazmak icin, (burada sesin yukseldigini hissediyorum) SSiMdi GiT!, aL eLine OrGaNiK kitabini, CaLiSs canimmm!! Aaa! Hocan seni dusunmeyecek sinavdan SoNrA!
-Tamam yaa! Ne kiziyorsun, gittim… -Hmm.. Neymis? Benzin alkenler kadar reaktif degilmis, brominle oda sicakliginda addition product vermek icin tepkimeye girermis. ;D